NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
حَفْصُ بْنُ
عُمَرَ
حَدَّثَنَا
شُعْبَةُ
عَنْ خَالِدٍ
عَنْ أَبِي
قِلَابَةَ
عَمَّنْ
أَقْرَأَهُ
رَسُولُ
اللَّهِ صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
فَيَوْمَئِذٍ
لَا
يُعَذَّبُ
عَذَابَهُ
أَحَدٌ وَلَا
يُوثَقُ
وَثَاقَهُ
أَحَدٌ
قَالَ
أَبُو دَاوُد
بَعْضُهُمْ
أَدْخَلَ
بَيْنَ خَالِدٍ
وأَبِي
قِلَابَةَ
رَجُلًا
Ebu Kılâbe'den (rivayet
olunduğuna göre;
Sahabilerden birine)
Resulullah (s.a.)'in ("O gün Allah'ın edeceği azabı hiç kimse edemez, onun
vuracağı bağı kimse vuramaz”[Fecr 25-26.] ayetini) kendisine ... (şeklinde)
okutmuştur.
Ebu Davud~dedi ki:
Bazıları Halid ile ebû Kılabe arasında bırravi sokmuşlardır.
İzah:
Kıraat imamları metinde
geçen kelimesindeki "zal" harfi ile LmJi^ kelimesindeki
"sa" harfinin üstünlü mü yoksa esreli mi okunacağı konusunda ihtilafa
düşmüşlerdir.
Meşhur olan kiraata
göre bu harflerin ikisi de esreli ve her iki kelime de malum sigasıyla
okunurlar. İmam Begâvi'nin açıklamasına göre, Kisâi ile Yâkup bu harfleri
üstünlü ve fiilleri meçhul sigasıyla, bunların dışındaki kıraat imamları da bu
harfleri esreli ve fiilleri malum sigasıyla okumuşlardır. Her ne kadar bir
hadisin senedinde kimliği meçhul bir ravinin bulunması aslında o hadisin
sıhhatine zarar verse de bu şahsın sahabiden olması halinde hadisin sıhhatine
bir zarar gelmez. Mevzumuzu teşkil eden hadisin senedinde bulunan kimliğinin
meçhul olması hadisin sıhhati yönünden bir kusur teşkil etmez. Ancak bu hadis
başka rivayetlerle karşılaştırılınca, Halid ile ebu Kılâbe arasındaki ravinin
atlandığını anlaşılır. Fakat bu hadis diğer rivayetlerle takviye edildiğinden
zayıf değildir.